Bir Bilme Teorisi
Journal: Uluslararası Politik Araştırmalar Dergisi (UPAD) (Vol.6, No. 1)Publication Date: 2020-04-30
Abstract
Bilişsel etkinliğin temel bir disiplin altında incelendiği alana epistemoloji adını vermek yanlış olmasa gerektir. Binaenaleyh bilgi, bilme, biliş, bilmenin nesnesi, bilmenin sınırları, bilginin bilişsel statüsü nevinden tartışmalar bu alanda soruşturulmaktadır. Saf mantık/reine Logik problematiğini dışarıda tutarak ilerleyecek olursak epistemolojinin aslında doğrudan ontoloji ile bakışımlı (dolayısıyla serapa muhtevalı) olduğunu söyleyebiliriz. Elbette saf mantık meselesini burada istisna tutmamın sebebi, ana arterdeki epistemoloji-ontoloji bakışımına yoğunlaşmak içindir; yoksa daha az önemli olduğundan değil. Buradaki ana arter, zihin ve nesne mütekabiliyeti (adequatio rei et intellectus) ile bilme ve biliş statüsü dediğimiz iki kısım müktesabattan oluşmaktadır. İlk kısmın böyle bir çerçeveye kavuşmasında elbette Ortaçağ Aristotelesçiliğinin etkisi büyüktür. İkinci kısım ise, bilmenin dış dünya (nesne dolayısıyla tekiller) ile ilişkisinden ziyade bilgi derecesi ve biliş statüsü üzerine yoğunlaşmıştır. Anlaşılacağı üzere burada oluşan mevzi de Platon çizgisinde temerküz etmektedir.
Other Latest Articles
- Türkiye’deki Geçici Koruma Altındaki Yabancıların Kurumlar İle Uyumu
- Avrupa İdari Alanı'nın Türk Kamu Yönetimi Üzerine Etkileri
- Use of Twitter of Elazig Municipal Candidates: Example Of March 31 2019 Local Elections
- Milletini ve Devletini Arayan Bir Etnik Grup: Azerbaycan Örneği (1850-1920)
- Bu Yüzyılın Dersi
Last modified: 2021-01-27 02:34:19