Aşırı Sağ Terör Gruplarında Kadınlar: Geleneksel Kimliklere Meydan Okumak mı? Geleneksel Kimlikleri Sürdürmek mi?
Journal: Bingol University Journal of Economics and Administrative Sciences (Vol.7, No. Spec)Publication Date: 2023-03-29
Authors : Seda ÇOLAKOĞLU;
Page : 179-200
Keywords : Aşırıcılık; Aşırı sağ; Kadın ve Terörizm; Anti-Feminizm; Eleştirel Terörizm Çalışmaları;
Abstract
Geleneksel terörizm çalışmalarında failler ve eylemleri eril bir çerçevede ele alınmaktadır. Bu durum literatürün önemli bir kısmında terörist olanın sadece erkek olduğu algısının hâkim olmasına neden olmuştur. Özünde klasik savaş anlatılarına dayanan bu tezahürler; barışçıl, kırılgan ve savaşlardan korunması gereken kurban kadın profiline karşı; savaşçı, cesur, kadını koruyan erkek profili algısı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin devam etmesine imkân tanımıştır. Böylelikle bu mevcut algı birçok kültürde kadının şiddete ve terörizme kanalize olamayacağı şeklindeki cinsiyetçi algıyı şekillendirmiştir. 9/11 terör saldırılarından sonra benzer bir bakış açısı aşırıcılık ve radikalleşme konularında da yaşanmıştır. Kişilerin radikalleşmesine, örgütlere kanalize olmasına imkân tanıyan hususlar arasında birçok faktör ele alınmasına rağmen cinsiyet, toplumsal cinsiyet sıklıkla ihmal edilmektedir. Fakat uluslararası siyaset arenasında “kadınların nerede” olduğu sorusunun yanıtlarını arayan feminist akademisyenler, en nihayetinde toplumsal cinsiyet algılarını adeta yapısöküme uğratan, terörist stratejiyi benimseyen kadınları gün yüzüne çıkarmanın önemi üzerinde durmuştur. Her ne kadar akademik yazında yeteri kadar araştırma konusu olmasalar da coğrafi bir sınır olmadan etnik bölücü, Marksist-Leninist, dini temelli, ekoterörizm ve aşırı sağ gibi çok çeşitli gruplarda terörizme bulaşan kadınlar yer almaktadır. Eril, beyaz ırkçı, Yahudi, Müslüman ve yabancı düşmanlığı, göçmen karşıtı gibi çeşitli ideolojilerle hareket eden ve Batı dünyasında gittikçe artan eylemleriyle göze çarpan aşırı sağcı yapıların ideolojilerinin bir ayağında da kadın düşmanlığı yer almaktadır. Kadın düşmanı ve anti-feminist söylemlerine rağmen birçok kadının çeşitli rollerle aşırı sağcı örgütlerde yer aldığı görülmektedir. Toplumsal cinsiyet ve terörizmin kesişimselliğini belirgin bir şekilde kabul eden bu araştırma açıkça şu soruları yanıtlama gayesi gütmektedir: “Anti-feminist, kadın düşmanı aşırıcı sağcı yapılarda kadınlık ne ifade etmektedir?” “Kadınlar bu yapılarda hangi rollerde yer almaktadır?”. Anti-feminist, anti-toplumsal cinsiyet, kadın düşmanlığı anlatıları yalnızca erkeklerin radikalleşmesine ve teröre kanalize olmasına hizmet etmekle kalmamaktadır. Söz konusu bu çalışma, feminist merak ve Eleştirel Terörizm Çalışmalarının kesişim noktasından esinlenerek terörizm sorunsalını kadın ve toplumsal cinsiyet merkezinde ele almaktadır.
Other Latest Articles
- Güçlü ve Köklü Bir ‘Sivil’ Toplum Bastırılabilir mi?
- Zamansal ve Mekânsal Adalet Algısı Kuruma Olan Bağlılığı Etkiler mi?
- Güneydoğu Avrupa Bölgesi Doğal Gaz Piyasasının Ukrayna-Rusya Savaşı Sonrası Ekopolitiği
- Sürdürülebilir Çevre: Çevre Teknolojileri ve Vergileri Kapsamında Ekonometrik Bir İnceleme
- Yeni Sanayileşen Ülkelerde Ekonomik Özgürlüğün Ekonomik Büyümeye Etkisinin Panel Ekonometrik Analizi
Last modified: 2023-04-28 02:32:37