Bir Medeniyetin Şifresi: Muğam

Mugam tarihin tozlu yollarından bıkmadan usanmadan günümüze kadar gün be gün daha da güçlenerek gelen, her bir tınısında askı, ızdırabı, firakı, acıyı, vatan hasretini duyabileceginiz, duymakla kalmayıp yüreginizin bam telinde hissedeceginiz, Azerbaycan’ın musiki kültürünün ve medeniyet kodlarının yegâne yasayan abidesidir. Mugam sadece tar, def ve keman ile ifa edilen bir müzik sanatı olmaktan öte bir milletin bir medeniyetin yasam biçimi, adeta onu ayakta tutan askıdır, azmidir ümididir. Azerbaycanlıların tarihi ve sosyal genlerinin yazıldıgı DNA’sıdır. Mugam ögrenmek sadece bir musiki ögrenmek degil, kendi kültürünü, tarihini, ecdadını ve ondan tevarüs eden ahlakı ve terbiyeyi de ögrenmektir. Mugam öyle paha biçilmez bir servettir ki bu yüzden UNESCO onu 2003 yılında insanlıgın maddi olmayan mirasının saheserleri listesine dâhil etmistir ve koruma altına almıstır. Toylarında, yaslarında, nevruzda dillerden nagmelerden düsmeyen mugam genis manada 85 türü ile en çok ifa edilen 7 makamıyla Azerbaycan edebiyatına ve sanatına da çok büyük katkısı vardır. Genis kitlere kendini ayrı bir hazla dinleten mugam 2000’li yıllarla beraber uluslararası sahnelerde de yüksek bir performansla boy göstermektedir. Mugam sanatı Azerbaycanlı’ların ulusal kimligini olusturan önemli kültürel degerlerden biri olarak kabul edilmektedir. Azerbaycan kültürünün, eski müzik sanatının essiz anıtı olan Mugam Azerbaycan bestecileri, ressamları, heykeltırasları ve sairleri için tükenmez bir kaynaktır.