Rus Totalitarizminin Kültürel ve Psikolojik Menşei Üzerine / On The Cultural and Psychological Origin of Russian Totalitarianism

Bu makale 1917 Devrimi sonrası teşekkül eden siyasal rejimin ne Bolşevik partiyi (RSDRP) oluşturan fanatik grubun, ne de siyaset bilimcilerinin değerlendirdiği gibi tek adam- İ. Stalin faâliyetinin neticesi olmadığını ortaya koymaktadır. Yazar siyasal rejimin kaynağını, Rusya imparatorluğu sınırları içerisinde yaşayan halklarının (Ruslar dahil) taşıyıcısı olduğu, an‘anevі siyasi kültürde görmektedir (M. Veber). Rusya'da (ve SSCB) hâkim etnik grup Ruslardır. Yazar, etnografların ortaya çıkardığı XIX. yy.-XX. yy. başına ait materyalleri inceleyerek; halkın iktidara yönelik görüşünü, onun meşrutiyetini, muhaliflerle savaşma yöntemlerini (“halk düşmanları”) açıklamaktadır. Sovyet rejiminin analizi, bu rejimin faâliyetlerinin diğer etnik grupların da kolaylıkla benimsediği, arkaik (irrasyonel) düşüncenin derinliklerine inen Rus an‘anevі siyasi kültürünün temelinde oluştuğunu göstermektedir. This article reveals that the political regime after the 1917 Revolution is neither the result of the fanatic group that constitutes the Bolshevik Party (RSDRP), nor Stalin's activities as the political scientist interpret. The author sees the source of the political regime in the traditional political culture of its people (including Russians) living within the boundaries of the Russian empire. The dominant ethnic group in Russia (and USSR) is the Russians. The author, by examining the materials of the nineteenth and early twentieth centuries uncovered by ethnographers, explains the public's view of power, its legitimacy, and methods of fighting with dissenters. The analysis of the Soviet regime shows that the activities of this regime are based on Russian traditional political culture, which is also easily embraced by other ethnic groups, into the depths of archaic thinking.