ResearchBib Share Your Research, Maximize Your Social Impacts
Sign for Notice Everyday Sign up >> Login

Mu’tezile’de Ölülere Dua Meselesi (Muꜥtezile ve Ehl-i Sünnet Kaynakları Çerçevesinde)

Journal: Turkish Academic Research Review (Vol.9, No. 1)

Publication Date:

Authors : ;

Page : 74-93

Keywords : Kelâm; Muʽtezile; Dua; Ölüler; Ehl-i Sünnet;

Source : Download Find it from : Google Scholarexternal

Abstract

Kelâm ilminin çeşitli konularında birbirlerinden farklı görüşler beyan eden Muꜥtezile ile Ehl-i sünnet'in ayrıştıkları meselelerden birini de ölülere dua mevzuu yahut ölülere duanın fayda sağlayıp sağlamayacağı bahsi oluşturmaktadır. Burada ihtilaf, daha çok fasık olarak ölmüş kişiye duanın yapılıp yapılamayacağı hususu üzerinden şekillenmiştir. Kâfir olarak ölen kimseye dua edilemeyeceği hususunda iki mezhep fikir birliği etmişken, günahına tövbe etmeden ölen kişi hakkında farklı hükümler ortaya koymaları, onları ilgili mesele özelinde birbirinden ayrıştırmıştır. İlk dönem Ehl-i sünnet eserlerinin kimi örneklerinde ve muhtasar şekilde kaleme alınmış akaid risalelerinde daha çok kendi yaklaşımlarının izahı sadedinde ölüye duanın fayda sağlayacağının özel olarak beyanı ile yetinilirken, bunların kimi şerhlerinde ise aksi yöndeki fikir hususi olarak Muꜥtezile'ye izafe edilir olmuştur. Muꜥtezile'nin konu ile ilgili yaklaşımının ipuçlarını daha çok Kādî Abdülcebbâr'ın eserleri üzerinden tespit etmek mümkündür. Onun izahlarına bakıldığında meselenin genel planda ölülere ve yaşayanlara dua şeklinde ayrılmayıp bir kısım esaslar üzerinden ortaya konulduğu görülmektedir. Bu izahlardan anlaşıldığına göre uhrevî boyutta ölülere dua edilmeyeceği hususu kâfir dışında, tövbe etmeden ölmüş günahkâr için de geçerlidir. Her ikisi de övgüye değil, yergiye müstahak oldukları için onlara dua edilmez. Edilse dahi bundan fayda görmeleri mümkün değildir. Buna karşın ister tövbe etmek isterse başka surette gerçekleşmiş olsun günahkâr sıfatıyla ölmemiş kişiye ise dua etmek mümkündür. İlgili görüş, mezhebin diğer kimi konulara yaklaşımlarıyla da paralellik arz etmektedir. Bu görüşü onların şefaat, adalet ve el-menzile beyne'l-menzileteyn gibi fikir ve ilkeleriyle ilintili hale getirmek gayet mümkün hatta zorunlu gözükmektedir. Nasıl şefaat en azından kimi mensupları özelinde sadece mümine yapılır da fasık olarak ölen yani cehenneme gidecek kişiye yapılmazsa, dua da aynı şekilde uhrevî boyutta fasıka değil sadece mümine yapılır.

Last modified: 2024-10-29 18:14:08