Toplumsal Çatışmalar Bağlamında Sabahattin Ali’nin “Ayran” Hikâyesi
Journal: DİL ve EDEBİYAT ARAŞTIRMALARI Journal of Language and Literature Studies (Vol.21, No. 21)Publication Date: 2020-03-20
Authors : M. Onur Hasdedeoğlu;
Page : 279-293
Keywords : Sabahattin Ali; Marksizm; Toplumcu Gerçekçilik; hikâye; çatışma;
Abstract
Toplumcu Gerçekçilik, Marksizm'in edebiyata bir yansıması olarak ortaya çıkar ve 1934'te Moskova'da düzenlenen Birinci Sovyet Yazarlar Birliği Kongresi'nin Maksim Gorki tarafından okunan sonuç bildirisi ile akımın ilkeleri belirlenmiş olur. Kısa bir süre içerisinde Türkiye'de de yansımasını bulan Toplumcu Gerçekçilik, ülkenin farklı siyasi ve sosyal koşullarına bağlı olarak Rusya'daki gelişme çizgisinden farklı biçimde ilerler. Bu sebeple Toplumcu Gerçekçilik, Türkiye'de daha çok köy ve köylü sorunlarını merkeze alan bir çerçeve içerisinde gelişim gösterir. Sabahattin Ali, Türk edebiyatının en bilinen Toplumcu Gerçekçi yazarlarından biridir. Onu diğer Toplumcu Gerçekçi yazarlardan farklı kılan esas husus ise, yazarın toplumcu gerçekçiliğin klişeleşmiş ilkelerine bağlı kalmayarak daha canlı kahramanlar yaratabilmiş olma başarısı ile doğrudan ilgilidir. Eserlerini genellikle toplumcu gerçekçiliğin etkisi doğrultusunda ezen-ezilen çatışması üzerine kurgulayan Sabahattin Ali, pek çok hikâyesinde bu çatışmanın toplumsal mesajını semboller üzerinden vermeyi tercih eder. Onun 1938 yılında kaleme aldığı “Ayran” hikâyesi de bu türden eserlerine tipik bir örnek teşkil eder. Bu çalışmada “Ayran” hikâyesi, Toplumcu Gerçekçilik akımının ilkeleri çerçevesinde sembolleştirdiği çatışma unsurlarından hareketle çözümlenmiştir.
Other Latest Articles
- Dancing to the End of Humanity: Environmental Catastrophe in Earthquakes in London
- Osmanlı Son Dönem Çeviri Yöntemleri Üzerine Bir İnceleme
- Ordu’da Körüklü Çizme ve Türkay Yavaş Ustanın Tekniği
- Türkçe Öğretiminde Aşkın Bir Millî Kimlik Alanı:Salur Kazan’ın Evinin Yağmalandığı Destan
- Aylak Sözcüğü Üzerine
Last modified: 2020-03-31 01:54:26