An Interview with Selçuk Mülayim // Selçuk Mülayim ile Bir Söyleşi

Ekseninde oluşmuş, oldukça iyi tanımlanmış bir yöntemin temsilcileriydi. Rastlantılarla da olsa, bu bilim insanlarının İstanbul'da ve Ankara'daki akademik başlangıçları ateşlemeleri olumlu ürünler vermiştir. 1940'lı yıllarda, eğer Rus veya Anglo-Sakson okullarının temsilcileriyle yola çıkılsaydı, belki sonuçlar bugünkü kadar tutarlı olmayacak, ikinci kuşak bilim insanları en azından temellendiremeyeceklerdi. Bu nedenle, katalogçuluk ithamını üstlenmekte acele etmeyelim. Doğru bir başlangıç kadar, doğru sonuçlar, peşin yargı ya da kanaatlere göre değil; malzemenin kendisinden yola çıktığımızda gerçekleşebiliyor