ResearchBib Share Your Research, Maximize Your Social Impacts
Sign for Notice Everyday Sign up >> Login

The Tomb Architecture of Timurid Period // TİMURLU ÇAĞI TÜRBE MİMARİSİ HAKKINDA

Journal: SANAT TARİHİ DERGİSİ / Journal of Art History (Vol.22, No. 1)

Publication Date:

Authors : ;

Page : 31-52

Keywords : Timurid Period; Timurid Art; Timurid Architecture; Timurid Mousoleums; Timurlu Dönemi; Timurlu Sanatı; Timurlu Mimarisi; Timurlu Türbeleri;

Source : Downloadexternal Find it from : Google Scholarexternal

Abstract

During the periods of Tamerlane and later his son Shakh Rukh Mirza Bahadır Muiniddîn (1377/1405-1447), grandson Ulugh Beg Mirza Mohammed Tariq (1394/1447-1449) foremost Samarqand and all Khurassan and Iran cities such as Herat, which is the capital of Shakh Rukh, Bukhara, Merv, Mashhad, Balkh, Tabriz, Ray and Yazd have been invigorated and became the centers of the creation of “Timurid Rennaissance”. As living its most successful time especially in these centers throughout the 15th century The Timurid Art, carries the traces of the local autochthonous cultures in the region from Herat to Bursa where the Timurids have been ruling. Thus, it is hard to comprehend the Timurid art and styles independently without the mutual interactions of historical and environmental cultures. As a part of the dialectical Turkish art and architectural process the Timurid art and architecture is an era of the new experiments and new discoveries within its eclectic character. The Timurids, gave significant examples of tomb architecure, which continued the exclusive, original and historical dialectic of the tomb architecture with its rich typology in terms of form and decorative program, built in Islamic lands for centuries since the Umayyad's, especially in MuslimTurkish countries and lands.]]] [[[TR= Timur ve daha sonra oğlu Mirza Bahadır Muiniddîn Şâh Rûh (1377/1405-1447) ve torunu Mirza Muhammed Tarık Uluğ Bey (1394/1447-1449) dönemlerinde başta Semerkant olmak üzere Şâh Rûh döneminin başkenti Herat, Buhara, Merv, Meşhed, Belh, Tebriz, Rey ve Yezd gibi tüm Horasan ve İran şehirleri ihya edilmiş, ‘Timurlu Rönesansı' nın yaratıldığı merkezler olmuşlardır. Özellikle bu merkezlerde 15. yüzyıl boyunca en parlak dönemini yaşayan Timurlu sanatı, Timurluların egemen olduğu Herat'tan Bursa'ya kadar olan coğrafyada yaşayan yerel, otokton kültürlerin izlerini de taşır. Bu nedenle, Timurlu sanatı ve üsluplarının bölgede yaşamış tarihi ve çevre kültürlerle gerçekleşen karşılıklı etkileşimlerden bağımsız olarak anlaşılması zordur. Timurlu dönemi mimarlık ve sanatı, diyalektik Türk mimarlık ve sanatı sürecinin parçası olarak yeni denemeleri, yeni buluşları kendi eklektik karakteri içinde yansıtan bir dönemdir. Timurlular, İslâm'da Emevi'lerden bu yana yapılan, özellikle Müslüman-Türk ülke ve topraklarında yüzyıllardır biçim ve süsleme programı açısından zengin bir tipolojiye sahip olan türbe mimarisinin seçkin, özgün ve tarihsel diyalektiği sürdüren önemli örneklerini vermişlerdir.

Last modified: 2017-01-16 03:02:54