OKUL MÜZELER: ÖZEL SAİNT JOSEPH FRANSIZ LİSESİ DOĞA BİLİMLERİ MÜZESİ

Bireysel olarak koleksiyon oluşturma ile başlayan muhafaza etme, koruma, sergileme ile devam eden sonraları, halkın eğitimini göz önünde bulundurarak aktivitelerini çeşitlendiren müzecilik, disiplinler arası bir sosyal bilim alanıdır. 21. yüzyılda merkezinde insan ve dolayısıyla insan gereksinimlerinin gözetilmeye başlandığı toplum odaklı müze bilim faaliyetleri; kapsayıcı, demokratik, katılımcı bir görev üstlenme gayreti göstermektedir. Formal eğitimin sınırlılıkları, çağdaş eğitimde informal eğitim unsurlarının var olma gerekçesini doğurmuştur. Müzeler, bilim merkezleri, doğa tabiat parkları ve alternatif öğrenme ortamları gibi tasarlanmaya başlanmıştır. Yeni öğrenme metotları genel anlamda öğrenci merkezli bir perspektif sunmaktadır. Dolayısıyla, öğrencilerin önceki deneyimleri ile yeni yaşantılar edinerek kalıcı nitelikte eğitilmeleri için gerçek uyarıcılarla zenginleştirilmiş müzeler, okulun bir bölümünde kurulma girişimleri ile yeni bir konsepte ulaşmıştır. Öğrencilerin doküman, nesne, kavram etkileşimi ile etkinliklerin içinde sorumluluk üstlenerek hareket etmesine olanak sağlayan, sistemlerle donatılmış birtakım müzeler, bilimsel ve sanatsal faaliyetlerin daha başarılı neticelerle gözlemlenmesi sonucu, yeni bir düzlemde hareket edilmesi gerçeğini gündeme taşımaktadır. Müze bilim çalışmalarının sıra dışı örneklerinden biri de 1910 yılında kurulan Özel Saint Joseph Fransız Lisesi Doğa Bilimleri Müzesi'dir. Bu müzede, böcek, taş parçaları, hayvan fosili, mineral, bitki koleksiyonları ve Robert Koleji'ne ait olan koleksiyonların bir kısmı sergilemektedir. Bu koleksiyonlar, Türkiye'nin biyo çeşitliliğini gözler önüne sermektedir. Türkiye'de “Okul Müze” nin açılması şartları resmî bir yönetmelikle yasal bir zeminde olgunlaştırılmıştır. Bu araştırmada, doküman analizi ve veri toplama yöntemi kullanılmıştır. Ayrıca okul-müze iş birliği ile kurulan Özel Saint Joseph Fransız Lisesi Doğa Bilimleri Müzesi'nde, bu lisenin ders müfredatında yer alan teorik bilgilerin, uygulamaya yönelik pratik deneyimlemelerinin doğa bilimleri müzesinde pekiştirilmesinin önemine de vurgu yapılmaktadır.